Ahmedinejad'ın yerine kim gelecek?

Ahmedinejad'ın yerine kim gelecek?

Merhaba Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kerem İşkan, İran izlenimlerine devam ediyor. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın yerine kimin geleceğini yazdı

Sabah kahvaltıya indiğimizde İranlı heyetin bizi beklediğini görüyoruz. Haylide heyecanlılar. Gezimiz boyunca zaman-zaman İranlı rehberimize telefon geliyor, çeşitli üst düzey İranlı yetkililere ziyarete götürüyorlar. Ama bu kez daha heyecanlılar. Kapının önünde VİP yazan panelvan minibüs bizi alıyor. İran İslam Devrimi'nin 34. Yıldönümü o gün kutlanacakmış.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

Caddelerde panelvan hızla ilerliyor. Günlerden Pazar yani İranlılara göre haftanın ikinci günü. Ama dükkanlar kapalı. Biri gece 17 milyonluk Tahran'ı boşaltmış gibi. Caddelerde in-cin top oynuyor. Merakla etrafı seyrediyoruz. Ana artere çıkınca bir nehri andıran insan seliyle karşılaşıyoruz. İnsanlar akın-akın Azadi Meydanı’na yürüyor.  Ellerinde İmam Humeyni ve Ayetullah Hamaney'in resimlerinin bulunduğu bayrakları sallıyorlar, marşlar okuyup tekbirler getiriyorlar. Aklıma gelmişken rehberimize soruyorum; “İran'a geldiğimiz günden bu yana Ahmedinejad'ın tek bir resmini bile neden göremediğimizi niye hep Humeyni ve Hamaney'in resimleri olduğunu” soruyorum. Rehberimiz gülüyor ; “İnsanlar Rehbere bağlı. Ahmedinejad için değil rejime rehbere bağlı olduklarını dünyaya haykırmak için mitinge gidiyorlar.  Ahmedinejad siyasi bir lider duvarlara resimleri Ayetullah varken asılamaz, ayıp sayılır” diyor. Meydana yaklaştıkça yüzler binlere ulaşıyor.

Çok sayıda barikat var. Ellerimize tutuşturdukları kağıt kartviziti görevlilere gösterince, elektrik vermişler gibi toparlanıp hemen barikatı açıyorlar. Bir, iki, üç derken geçtiğimiz barikat sayısını hatırlamıyoruz.  Azadi Meydanı’na girmek üzereyiz. Tekbir ve marş sesleri kalabalığı coşturuyor. Tüm İran çoluk-çocuk sanki orada. Ekibi ikiye bölüyorlar. Fotoğraf ve görüntü çekecekleri ayırıp yanlarına istihbarat subayları olduğunu sandığımız görevlilere teslim ediyorlar. Bizi de kenardan farklı barikat ve yollardan götürüyorlar. Elimizde o basit kağıt kartvizitle yollar açılıveriyor. Güvenlik nedeniyle nereye götürüldüğümüzü söylemiyorlar. “Mitingi izleyeceksiniz” deniliyor. Meydanın ucunda platformların arkasına getiriyorlar. Didik didik aranıyoruz. Tüm itirazlarımıza rağmen cep telefonlarına da el koyuyorlar. Beyaz çadırı aralayıp geçmemizi istiyorlar. Beyaz çadırı aralıyoruz, karşımızda kırmızı halılar.

Birden gazeteci refleksleriyle heyecanlanıyoruz.  VİP'e benzer bir yerden geçirerek kek, meyve suyu ikramlarının bulunduğu açık büfeye yöneltiyorlar. Hiçbir şey istemediğimizi söylüyoruz. Sağa doğru dönüyoruz Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı ile karşılaşıyoruz. Ahmedinejad'ın konuşma yapacağı tribünlere çıkartıyorlar. Hala elimizde o kartvizitler var. Oturuyoruz karşımızdaki manzara gazeteci olarak bizi büyülüyor. Bir milyonun üzerinde İranlı tekbir getiriyor meydanda. Gökyüzü polis helikopterleri ile dolu. Yanımıza çeşitli ülkelerden gelmiş üst düzey konukları getiriyorlar. İran Medyası çok ilgi gösteriyor, sürekli kameralar üzerimizde, eğilip Sefa Beye fısıldıyorum; “CIA ve dünyadaki tüm istihbarat örgütleri şimdi işi gücü bırakıp bizim kim olduğumuzu çözmeye çalışacaklar. Bu hadise 28 Şubat'tan önce olsaydı, hayatımız Türkiye'de kaymıştı” diye gülüşüyoruz.

Platformun hemen arkasında bir hareketlilik başlıyor. Bir helikopterin indiğini anlıyoruz. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad o basından aşina olduğumuz tebessümle halkı selamlayarak tribünlere çıkıyor. Tüm dünyanın konuşmasına kilitlendiği Ahmedinejad'ı aynı tribünden canlı dinliyoruz. Ahmedinejad, Washington'un doğrudan görüşme önerisine de yanıt vererek 'ancak düşmanlarımız bize silah doğrultmayı keserse görüşmelere devam ederiz’ diyerek bölgedeki gerilimi yumuşatmayı hedefliyor. Ahmedinejad'ın anayasa gereği üçüncü defa seçilemeyeceği, bu yüzden de yerine Meşşai'yi getirerek, bir dönem sonra yeniden göreve dönmeyi düşündüğü konuşuluyor.  Bölgeyi okuyan uzmanlar ve Tahran sokaklarına kulak veriyoruz , Ahmedinejad, molla olmayan bir cumhurbaşkanı. Fakat o İran muhafazakarlığının popülist tarafını temsil ediyor. İran'da kimse dini liderle doğrudan tartışamaz. Ahmedinejad'ın Laricani'lerle kavgası, ülkedeki muhafazakarların kendi içlerindeki bir tasfiye savaşını andırıyor. Aynı mitingde aralarının bozuk olduğu söylenen Ayetullah Hamaney'in sözlerinden de alıntılar yaparak, Hamaney ile ilişkilerini yumuşatmaya çalıştığını gözlemliyoruz.

Meydan devrimin ateşinin sönmediğinin bir göstergesi ama Ahmedinejad Tahran sokaklarında çoktan siyaseten bitmiş gibi gözüküyor. Rehberin karşısında olan her şey ve herkes İranlılara göre kazanamayacakları bir savaş veriyordur. Yaklaşık bir saatin üzerinde süren Cumhurbaşkanı konuşmasını bitirir bitirmez etrafını selamlayarak yine geldiği gibi hızla helikopterle alanı terk ediyor. İranlı üst düzey yetkilileri geldiğimiz yoldan bariyerleri tek tek açarak İran'ın gururu BURÇU MİLAD Kulesi’ne bizi götürmeye çalışıyorlar. Saatler süren propagandanın bu kez de  başka bir alanda devam edeceğini hissederek yola koyuluyoruz.

YARIN : İRAN’IN,  İSİMLERİNİ KUR'AN'DAN KOYDUĞU FÜZELERİNİ GEZDİK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.