Afyonkarahisar’da akıllara durgunluk veren olay
Afyonkarahisar'da 8 kişilik bir ailenin başı, son 1 ay içerisinde esrarengiz bir şekilde başlayan yangınlar ile dertte. Gittikleri her evde ve elbiselerinde çıkan ani yangınlar sonrasında aile beldede istenmeyen kişiler ilan edilirken kameralar önünde röportaj verdikleri esnada da elbiseleri tutuştu.
Afyonkarahisar'ın merkeze bağlı 3 bin nüfuslu Beyyazı Beldesi'nde Fehmi Gümüştaş (51) ve 7 kişilik ailesine ait evde, bundan 1 ay önce mutfaktaki elektrik prizlerinden kaynaklandığı düşünülen bir yangın çıktı. Beyyazı Beldesi İtfaiye Ekipleri yangına müdahale ederek alevleri kısa sürede söndürdü. Olayın yaşandığı gece ise hiçbir elektrik bağlantısı bulunmayan evin hemen kenarındaki samanlıkta yine yangın meydana geldi. Yangını belde halkı ile birlikte itfaiye ekipleri güçlükle söndürdü.
Misafir oldukları evin çatısı yandı
Olaydan iki gün sonra Fehmi Gümüştaş'ın aynı evde birlikte yaşadığı gelini Medine Gümüştaş'ın kullandığı odasında da bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. İtfaiye ekipleri ve komşuları yangını yine müdahale ederek söndürdü. Daha sonra çıkan yangınlardan dolayı ev, kullanılmaz hale gelerek yıkıldı. Bu durum üzerine Gümüştaş ve ailesi kızlarının evinde yaşamaya başladı. Yangınlarla başı dertte olan ailenin başına aynı olay kızlarının evinde de geldi. Aile, daha sonra aynı gün din görevlisi olan bir akrabalarının evinde misafir olarak kalmaya başladı. Tam bir gün sonra ise misafir oldukları evin çatısı yine esrarengiz bir şekilde yandı. Bu yangın da kısa sürede söndürüldü. Bu olay sonrası Beyyazı Belediye Başkanı Asım Altıntaş'ın iki adet konteynır tedarik etmesi sonrasında aile belde merkezine uzak bir alanda yaşamaya başladı. Çıkan yangınlardan dolayı ailenin tüm eşyaları ve giysileri de kullanılmaz hale geldi.
Kameraların önünde genç kadının elbisesi yandı
Ailenin sorunlarını basın mensuplarına anlattığı sırada ise gelin Medine Gümüştaş (30)'ın kıyafetleri kameralar önünde bir anda yanmaya başladı. O anda yanında olan genç kız, Gümüştaş'ın giysisini söndürmeye çalıştı. Olaya baba ve anne Emine Gümüştaş da müdahale ederek elbise söndürüldü. Aile son 1 ay içerisinde peşlerini bırakmayan bu olaylar zincirinin ardından beldede istenmeyen kişiler olarak anılmaya başlandı. Aile hiçbir akrabasına misafirliğe dahi gidemediği gibi gece boyunca her an çıkabilecek yangın korkusuyla nöbet tutuyor.
"Ev yandığı için yıktık"
Son 1 ay içerisinde yaşadıkları esrarengiz olayın şokunu daha üzerinden atamayan baba Fehmi Gümüştaş, ilk olarak kendi evlerinin yandığını belirtti. Gümüştaş, "Un evinde yarım saat ara ile iki defa prizlerden yangın meydana geldi. 3 gün sonra mutfakta yangın çıktı. Elektrik aksamı kesik olduğu halde buzdolabının kendi kendine yanmaya başladı. Daha sonra ben sabah namazına kadar bekledim ve namazımı kıldım. Hiç uyumadığım için 10 dakika yatmak istedim. Bir anda gözlerimi açtım ve yan taraftaki samanlık tutuşmuş. İtfaiye ekipleri ile komşular samanlığı söndürerek yıktılar. Orada her hangi bir elektrik aksamı bile yok. Yine bir gün sonra gelin çamaşır makinesinin fişini prize sokmaya çalışmış. Daha sonra gelinin yatak odasında bir anda yangın meydana geldi. Yangın büyüdü ve evimiz yandı. Ev yandığı için yıktık" dedi.
"Sabaha kadar nöbet tutuyoruz"
Evlerinin yanmasının ardından yeğeninin kendilerini yardım amacıyla evine götürdüğünü aktaran baba Gümüştaş, "Yeğenimin evinde oturmaya başladıktan 3 gün sonra prizler yanmaya başladı. Bir de baktık ki çatı tutuştu. Yangın söndürme tüpleri vardı. Onlarla çıktım. Ama söndüremedim. Komşularla itfaiye ekipleri yine söndürdü. Hemen o olaydan 2 saat sonra kızımın evine gittik oturduğumuz odada yangın çıktı. Gittiğimiz yerde yangın çıkıyor. Kızımın evinden sonra köy odasına geldik. İki gün sonra köy odası da yandı. Ne yapacağız diye düşünürken Beyyazı Belediye Başkanımız bizim için iki tane konteyner getirdi. Ama biz burada sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Nöbet tutmasak sabaha kadar yanacağız. Şu ana kadar 3 ev, bir samanlık ve bir köy odası ile 5 yerde yangın çıktı" dedi.
"Müdahale etmesek hem gelinimiz hem de ev yanacak"
Evlerin yanı sıra giydikleri giysilerinin de yandığını söyleyen Gümüştaş, "Elbiselerimiz yanıyor ve sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Az önce de gördünüz. Gelinimin üzerindeki elbisesi yandı. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ama oturduğu yerden bir anda yanıyor. Müdahale etmesek hem gelinimiz hem de ev yanacak. Köylü başımıza gelenlere inanıyor. Başımıza gelen bu olayla ilgili İstanbul'a gittik. Salih Memişoğlu diye bir metafizik uzmanına gittik. 3 gün daha olacağını söyledi bize Memişoğlu ve kendisi de buraya geleceğini söyledi. Kimsenin evine gidemiyoruz. Akrabalarımız kabul etmiyor. Fakat ben onlardan önce hayır diyorum. Gidemiyorum bir akrabamın evine. Evi gerçekten yansa sebebi ben olacağım ve korkuyorum. Gittiğimiz yer zaten yanıyor. Biz 8 kişiyiz ve bir odada kalıyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Derdimize çare olsunlar. Giydiğimiz kıyafetleri bile başkaları veriyor. Hiç bir şeyimiz kalmadı. Her şeyimiz yandı. Bir evimiz bile yok" diye konuştu.
"Çocuklar korkudan yanımızda bile yatamıyor"
Yaşadıkları olayın kendilerini yıprattığını göz yaşları içerisinde anlatan anne Emine Gümüştaş ise ilk olarak olayların evlerinin yanmasıyla başladığını, daha sonra eşyaların yandığını ve şimdi ise gelininin üzerindeki elbiselerin yanmaya başladığını söyledi. Anne Gümüştaş gözyaşlarını tutamayarak şu ifadelere yer verdi:
"Şu an gelinimizin üzerindeki elbiseler yanıyor. Görürsek söndürüyoruz. Göremez isek büyük bir yangın çıkabilir. Bu yüzden uyumuyoruz sürekli nöbet tutuyoruz. Dün gece gelinin kıyafeti yanıyordu. Görmesek ev yanacaktı. Sıra ile nöbet tutuyoruz. Sadece aile olarak biz değil benim kardeşlerim ve annem de nöbet tutuyor. Biz 1 aydır böyleyiz. Hiç bir eşyamız kalmadı. Eş ve dost yardım ediyor. Devletimiz bize yardım etsin. Kendimiz için değil torunlarımız için. Başka bir şey istemiyorum. Ben parkta da yatarım çadırda da yatarım. Çocuklarım korkudan yanımızda bile yatamıyorlar."
"Aile kimsenin evine gidemiyor"
Kasaba halkının Gümüştaş ailesinin yaşadığı olaydan dolayı tedirgin olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Asım Altıntaş ise, "Tedirginlikten dolayı aile başka bir yakınının veya belde halkının evine gidemiyor. Belediye Başkanı olarak ben de göndermiyorum. Sürekli bu ailenin yanındayım. Onlar için konteyner temin ettik. İhtiyaçlarıyla da birebir ilgileniyoruz. Valimize durumla ilgili bilgi verdik ve gelişmelerle ilgili Valimize de bilgi veriyoruz. İnanın ilk duyduğumda ben de inanmadım ve elektrik teçhizatından şüphelendim. İlk zamanlar aile bile inanmadı. İkinci eve nakile kadar inanmadık. Üçüncü evde de aynısı olunca aileyi konteynerlara naklettik ve aileyi burada barındırıyoruz. İnşallah bu süreç 3 veya 4 gün içerisinde bitecek. Salih Memişoğlu da konuyu takip ediyor" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.