Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Afganistan'ın 40 yıldır değişmeyen makus talihi!

Afganistan'ın 40 yıldır değişmeyen makus talihi!

Son günlerde ülkemizin hatta dünyanın gündemini Afganistan'da yaşanan olaylar belirliyor. Türkiye ve Afganistan arasındaki tarihi, siyasi ve kültürel ilişkiler cumhuriyetin ilk yıllarına dayanıyor. 
**
Türkiye Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan ülke olan Afganistan o zamanlar Türk milleti için rol model ülkelerden birisiydi... Köprünün altından çok sular aktı... Birileri Afganistan'ı karanlığa gömdü..
**
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Afganistan Kralı Emanullah Han arasındaki ilişkiler de en üst düzeyde idi. Atatürk'ün örnek gösterdiği İslam ülkelerinden birisiydi Afganistan...
**
Türkiye hızla reformları yaparken, Afganistan her geçen gün geriye gitmeye başladı. Darbeler, yönetim değişikleri, siyasi çekişmeler Afganistan'da hiç bitmedi...
**
1979'da Sovyet Rusya'nın işgali ile başlayan kaos süreci günümüze kadar geldi. Dünyanın en güçlü ordusuna 10 yıl boyunca direnen ve Sovyetler Birliği ordusunu hezimete uğratan Afgan mücahitler, aynı başarıyı siyasi alanda gösteremedi...
**
1989'da Sovyet ordusunu ağır bir yenilgiye uğratarak, Sovyetler Birliği'nin de dağılmasının önünü açan Afganistan, bu tarihi zaferi siyasi birlik kurarak taçlandıramadı...Çünkü karizmatik ve güçlü bir liderleri yoktu...
**
Farklı etnik gruplardan oluşan Afganistan'da Peştunlar, Özbekler, Farsiler, Hazaralar birbirine düştü.  Ahmet Şah Mesut ve Özbeklerin lideri Raşit Dostum gibi komutanlar barış içerisinde yaşamak yerine savaşmayı tercih etti...
**
Afganistan halkı lidersizliğin, birlik ve beraberlik içerisinde olmamanın bedelini savaşlarla, işgallerle ödüyor. 40 yıldır büyük bir dram yaşayan Afganistan halkı aynı filmi yeniden izlemeye devam ediyor...
**
Afganistan enerjisinin iç savaşla tüketildiği sırada, 1994 yılında "Talebeler Birliği" denilen "Taliban" isimli örgüt Pakistan ve İran gibi ülkelerin de desteğini alarak, ülkede yönetimi ele geçirdi...
**
Savaş yorgunu Afganistan bir de Taliban'ın yönetimi ele geçirmesiyle daha da karanlığa gömüldü. 2001 yılına kadar ülkeyi yöneten Taliban, tarihi eserleri yok etti, ülkeyi dışa kapalı hale getirdi...
**
Taliban, kendi insanlarına barış ve kardeşlik dini olan İslam dini adı altında olmadık zulümleri yaptı. Toplu idamlar, kadınlara zorla burka giydirme, erkeklere sakal bırakma zorunluluğu gibi baskıların arkası hiç kesilmedi...
**
11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin işgaline uğrayan Afganistan'a huzur ve barış hiçbir zaman gelmedi. 2001-2021 yılları arasında bile binlerce Afgan, ABD saldırılarında hayatını kaybetti...
**
3 gün önce başkent Kabil yeniden Taliban yönetimine geçti. ABD'nin yıllarca eğitim verdiği Afganistan ordusu kurşun bile sıkmadan ülkeyi Taliban'a teslim etti...
**
İnsanlar, ABD uçaklarının tekerlerine sarılarak ülkeden kaçmak istedi. Ortaya çıkan trajik görüntüleri izlerken, vatan ve millet kavramının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım...
**
Afganistan'dan bize ne diyemeyeceğiz. Çünkü; kapımızdaki yeni tehlike Afgan göçmenler. Zaten şu an 500 binden fazla Afgan yaşıyor ülkemizde. Köylerde çobanlık yapanlar da var tarım işçisi olanlar da...
**
Onlar iyi kötü bu topluma entegre oldu. Ama yeni bir göç dalgasını kaldırmak mümkün değil. 40 yıldır savaşla büyüyen Afganlar için ölmek de öldürmek de çok normal bir şey... Afganistan'ın makus talihi hiç değişmedi...
**
Suriyeli mülteciler Afgan göçmenlerin yanında masum kalıyor. Özellikle Afganlar konusunda daha etkin önlemler alınmalı. Yoksa ülkemizde sosyal ve ekonomik sorunlar katlanarak, artmaya devam edecek..
**
Türkiye'nin bu süreçte Suriye'de yaptığı hataları yapmaması gerekiyor. Taliban ideolojisine ne kadar karşı olsam da ülkemizin yeni yönetimle mutlaka diyalog kurarak, insani trajedilerin önüne geçmesi ve yeni bir göç dalgasını durdurması gerekiyor...
**
Afganistan trajedisini daha iyi anlayabilmeniz için ise Afgan Yazar Khaled Hosseini'nin Uçurtma Avcısı ve Bir Muhteşen Güneş isimli romanlarını okumanızı tavsiye ederim... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi