İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.( İsrâ Sûresi 11)

Sevdiğimiz, arzuladığımız her şeyi nedense hemen oluvermesini temenni eder, oluvermezse üzülür hatta bazen kendimizi heder ederiz. Peki, istediğimiz bu şeylerin bize hayır mı yoksa şer mi getireceğini nereden bilebiliriz?

***

Konumuzun başında zikrettiğimiz ayet-i kerime de Allah (cc) insanın “çok aceleci” bir yapıya sahip olduğunu açıkça belirtmiştir. Bizim üzerimize düşen ise bu duygumuzu baskılamayı bilmeli, ne istersek isteyelim hakkımızda hayırlı olanı talep etmeyi şiar edinmeliyiz. Bakara Suresi 216. Ayet-i Kerime de bu açıkça ifade edilmektedir : “…Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

**

Bu özümüzde olan aceleci tavır da elbette imtihanın bir gereğidir. Özümüzde barındırdığımız birçok duygu ve düşünce gibi bu da hal ve tavır olarak bizi yansıtacaktır. İnsan arzuladığı, sahip olmak istediği ve başkalarında görüp de imrendiği şeyleri hemence kendisinde oluvermesini istemektedir. Ama bu istediği şeylerin kendisine hayır mı şer mi getireceğini asla bilemeyecektir.

**

Bu nimetlere kavuşmuş olanlara sorma imkânı bulsa, belki de kendisine birçok sıkıntı ve derdini anlatacak, içinde yaşadığı huzursuzluktan dem vuracak, sağlığının olmadığından bahsedecektir. Bunun içindir ki insan “an”ın kıymetini bilmeli, huzuru ve mutluluğu uzaklarda değil hemen yanı başında aramalıdır.

***

Şu gerçeği de hatırlatmakta yarar olduğunu düşünüyorum. İnsanın elbette hedefleri ve gayesi olmalıdır. Zaten hedefsiz ve gayesiz insan asla ilerleyemez. Bu doğrultuda çalışmak, gayret göstermek ve bunun için elinden ne geliyorsa yapması gayet doğru olanıdır.

**

Benim kastetmek istediğim bu doğrultuda acele edip te yanlışa ve hataya düşmenin önüne geçmektir. Örneğin zengin olma yolunda ticaret etmek ve helalinden kazanmak doğru bir davranış iken; zengin olmak için helal olmayan durum ve tavırlar takınmak yanlış bir davranıştır.

**

Bu örnekleri elbette çoğaltabiliriz ama bu konumuzu özetlemek için yeterlidir. Dünya hayatına tamamen bağlanıp, aceleci bir tavırla dünyanın hepsini kucaklamak yerine ahiret yurdunu da akıldan çıkarmadan yolumuza devam etmek en güzeli olacaktır.

***

Selam, dua ve muhabbetlerimle…