19 Mayısın oluşumu -II-
19 Mayıs İstiklâl güneşinin doğuş oluşumu için başlangıç hareketlerine ait anlatımı sunmuştum sizlere.
Bu günde diğer anlatım ve oluşumları sunmak isterim.
Rahmetli Mareşal Fevzi Paşanın açıklamasında belirtildiği gibi Padişah Sultan Vahdettin’in Mustafa Kemal paşaya vazife vermek istediği anlaşılmakta.
Bu hususta başka bir oluşum anlatımı bulunmakta.
Önce o günlerin durumunu da anlatmakta fayda var.
Esas İstiklâli elde etme düşüncesine giren halk oluşumları vardır. Bunlar tamamen Türk Milleti olan, ahvalin iyiye gitmediğini gören ve kurtuluşu ve bağımsızlığı nasıl yapabilecekleri gayreti içinde olan sivil halk ve bazı paşaların teşekkül ettirdiği cemiyetler kararlar alma ve çalışmalar yapmaya başlamışlardır.
Bunlardan ikisi “İstanbul Vilayati Şarkiye ve Kürt Teali” (zamanın Kürt kökenli vatandaşları yurdun kurtulması için cemiyet kuruyor. Ya şimdi!), diğerleri Erzurum Trabzon ve Sivas’ı içine alan “Müdafaayı hukuk,” Trakya’da “Paşa İli ( Eski yazı da bu şekilde yeni yazılı olanlar da ise Paşaeli olarak geçiyor) Cemiyeti” ve diğer yerlerde “İlhakı Red Cemiyetleri” kurarak çalışma yapmaktadırlar. Bu duruma göre başlangıcın halk tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu çalışmalardan Osmanlıca basımlı nutukta Mustafa Kemal paşa da belirtmiş olmaktadır.
Paşalar kurtuluş için üç noktada ki Trakya, Erzurum havalileri ile Konya, Afyon ve Diyarbakır havalilerini kapsayan kuvvet komutanlıklarının sağlanması ve bunlarında cemiyetlerle müşterek fiiliyata geçmesi kararlaştırılmıştır.
Bu kuvvetler içinde en üst bir komutanın olması kararına dayanmaktadırlar.
Kurmaylar bu kararı vermek için Mart 1919'un bir gecesinde Erenköy'de (İç Erenköy de denilmekte) yaptıkları bir toplantıda liderliğin Nuri Paşa'ya mı, Miralay Refet Bey'e mi yoksa Çanakkale'de göz dolduran Mustafa Kemal'e mi verileceğini tartışırlar. Karar Mustafa Kemal paşa’dır.
Bu karar 19 Mayıs’tan üç ay önce verilen karardır.
Bazı bilgilerde bu kararda 26 kişinin ismi bulunduğu ve padişahın Mustafa kemal olarak seçtiği de anlatılmaktadır. Öyle veya böyle Mustafa Kemal vazifelendirilmiş olmaktadır.
Karar heyet tarafından Padişah’a bildirilir. Kararı duyan Sami Bey ve Harbiye Nâzırı Şâkir Paşa ise Padişah’a “Mustafa Kemal'in Cumhuriyetçi olduğunu ve Hânedânı devre dışı bırakabileceğini” hatırlatırlarsa da Padişah Vahdettin “Vatan ve millet tehlikede. Vatanım kurtulsun da kim neyi kurarsa kursun. Getirin Mustafa Kemal'i görüşmek istiyorum” karşılığını verir.
Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'yı Padişah'a götürür ve askerlerin istediği insan olarak takdim eder.
Padişah, zaten Fahri yaveri olan, Beraberce Almanya seyahati yaparken yakinen tanımış olduğu Mustafa Kemal Paşanın rütbesini, Tarihte Osmanlı vezirlerinden sadece Sokollu’nun alabildiği geniş yetkileri havi “ Fahri Yaver Hazreti Şehriyarî 9. Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal” rütbesi ve nişanını verdiği toplantıda paşalar önünde verir. Makamın kordonlu elbisesini de giymiş olur. (BA, DUİT, 76/3, Gömlek 65 (Mustafa Kemal Paşa bin Ali Rıza'ya Osmanî Nişanı verilmesi); DH-ŞFR, Dosya: 98, Belge nr).
Yapılan atamanın kararnamesi 30 Nisan 1919 da padişah tarafından onanmış zamanın resmi gazetesi olan Takvim-i vakayi’nin 5 Mayıs 1919 günlü nüshasın da yayınlanır.
M. Kemal Paşanın Anadolu’ya gönderilmesinde Düvel devletlerini kuşkulandırmamak için, Sivas Erzurum havalisinde ki padişaha karşı ayaklanmaların durum tespiti ve giderilmesi için Müfettiş kisvesiyle gönderileceği belirtilirken, karar 16 Şaban 1338/16 sayılı karar ile Meclisçe de onaylanır.
Anadolu'ya gönderilmesi kararlaştırılan Mustafa Kemal Paşa, kararı alan heyet’e bu yetkiye ilave daha geniş yetki ister ve alır. Buyurunuz eski yazılı nutuktan okuyalım."
“… Samsun ve havalisindeki asayişsizliği mahallinde görüp tedbir almak için Samsuna kadar gitmek idi. Ben, bu vazifenin ifası, bir makam ve salâhiyet sahibi olmaya mütevakkıf olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir beis görmediler. O tarihte Erkânı harbîyei Umumîyede bulunan ve benim maksadımı bir dereceye kadar istişmam eden zevat ile görüştüm. Müfettişlik vazifesini buldular ve salâhiyete müteallik talimatı da, ben kendim yazdırdım. Hatta Harbiye Nazırı olan Şakir Paşa bu talimatı okuduktan sonra imzada tereddüt etmiş. Anlaşılır anlaşılmaz bir tarzda, mührünü basmıştır.” Dediği gibi…
Sadece askerî Müfettişlik değil Devlet erkânı yani Vali vb. ye karşıda emir verebilecek salahiyeti almış bulunmakta.
M. Kemal Paşa Samsuna hareket edeceği güne kadar sık sık Padişah ile görüşüp istişarelerde bulunur.
15 Mayıs 1919'da Sultan Vahdeddin ile yaptığı son görüşmede, Sultan’ın kendisine “Paşa, Paşa, Şimdiye kadar devlete çok hizmet yaptın. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin” dediğini bizzat kendisi daimi sofra dostu Falih Rıfkı Atay’a nakletmiştir.
Falih Rıfkı Atay ilk basımı kitabında böyle derken daha sonra değişimli olarak kendi fikrinin Mustafa Kemal Paşa’nın da düşündüğü ve o yolda gitmek istediği şeklinde yazar nedense.
***
Gün gelmiş Bandırma vapuru hazırlanmıştır.
Öyle gizlice birkaç kişi değil haylice ala-i Vâlâ ile teşyî edilen yolculuk başlamak üzeredir.
Bu yolcu etme töreni sonu geçen yolculuk ve Samsuna çıkışı da gelecek yazımda izleriz inşallah
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Bu günde diğer anlatım ve oluşumları sunmak isterim.
Rahmetli Mareşal Fevzi Paşanın açıklamasında belirtildiği gibi Padişah Sultan Vahdettin’in Mustafa Kemal paşaya vazife vermek istediği anlaşılmakta.
Bu hususta başka bir oluşum anlatımı bulunmakta.
Önce o günlerin durumunu da anlatmakta fayda var.
Esas İstiklâli elde etme düşüncesine giren halk oluşumları vardır. Bunlar tamamen Türk Milleti olan, ahvalin iyiye gitmediğini gören ve kurtuluşu ve bağımsızlığı nasıl yapabilecekleri gayreti içinde olan sivil halk ve bazı paşaların teşekkül ettirdiği cemiyetler kararlar alma ve çalışmalar yapmaya başlamışlardır.
Bunlardan ikisi “İstanbul Vilayati Şarkiye ve Kürt Teali” (zamanın Kürt kökenli vatandaşları yurdun kurtulması için cemiyet kuruyor. Ya şimdi!), diğerleri Erzurum Trabzon ve Sivas’ı içine alan “Müdafaayı hukuk,” Trakya’da “Paşa İli ( Eski yazı da bu şekilde yeni yazılı olanlar da ise Paşaeli olarak geçiyor) Cemiyeti” ve diğer yerlerde “İlhakı Red Cemiyetleri” kurarak çalışma yapmaktadırlar. Bu duruma göre başlangıcın halk tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu çalışmalardan Osmanlıca basımlı nutukta Mustafa Kemal paşa da belirtmiş olmaktadır.
Paşalar kurtuluş için üç noktada ki Trakya, Erzurum havalileri ile Konya, Afyon ve Diyarbakır havalilerini kapsayan kuvvet komutanlıklarının sağlanması ve bunlarında cemiyetlerle müşterek fiiliyata geçmesi kararlaştırılmıştır.
Bu kuvvetler içinde en üst bir komutanın olması kararına dayanmaktadırlar.
Kurmaylar bu kararı vermek için Mart 1919'un bir gecesinde Erenköy'de (İç Erenköy de denilmekte) yaptıkları bir toplantıda liderliğin Nuri Paşa'ya mı, Miralay Refet Bey'e mi yoksa Çanakkale'de göz dolduran Mustafa Kemal'e mi verileceğini tartışırlar. Karar Mustafa Kemal paşa’dır.
Bu karar 19 Mayıs’tan üç ay önce verilen karardır.
Bazı bilgilerde bu kararda 26 kişinin ismi bulunduğu ve padişahın Mustafa kemal olarak seçtiği de anlatılmaktadır. Öyle veya böyle Mustafa Kemal vazifelendirilmiş olmaktadır.
Karar heyet tarafından Padişah’a bildirilir. Kararı duyan Sami Bey ve Harbiye Nâzırı Şâkir Paşa ise Padişah’a “Mustafa Kemal'in Cumhuriyetçi olduğunu ve Hânedânı devre dışı bırakabileceğini” hatırlatırlarsa da Padişah Vahdettin “Vatan ve millet tehlikede. Vatanım kurtulsun da kim neyi kurarsa kursun. Getirin Mustafa Kemal'i görüşmek istiyorum” karşılığını verir.
Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'yı Padişah'a götürür ve askerlerin istediği insan olarak takdim eder.
Padişah, zaten Fahri yaveri olan, Beraberce Almanya seyahati yaparken yakinen tanımış olduğu Mustafa Kemal Paşanın rütbesini, Tarihte Osmanlı vezirlerinden sadece Sokollu’nun alabildiği geniş yetkileri havi “ Fahri Yaver Hazreti Şehriyarî 9. Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva Mustafa Kemal” rütbesi ve nişanını verdiği toplantıda paşalar önünde verir. Makamın kordonlu elbisesini de giymiş olur. (BA, DUİT, 76/3, Gömlek 65 (Mustafa Kemal Paşa bin Ali Rıza'ya Osmanî Nişanı verilmesi); DH-ŞFR, Dosya: 98, Belge nr).
Yapılan atamanın kararnamesi 30 Nisan 1919 da padişah tarafından onanmış zamanın resmi gazetesi olan Takvim-i vakayi’nin 5 Mayıs 1919 günlü nüshasın da yayınlanır.
M. Kemal Paşanın Anadolu’ya gönderilmesinde Düvel devletlerini kuşkulandırmamak için, Sivas Erzurum havalisinde ki padişaha karşı ayaklanmaların durum tespiti ve giderilmesi için Müfettiş kisvesiyle gönderileceği belirtilirken, karar 16 Şaban 1338/16 sayılı karar ile Meclisçe de onaylanır.
Anadolu'ya gönderilmesi kararlaştırılan Mustafa Kemal Paşa, kararı alan heyet’e bu yetkiye ilave daha geniş yetki ister ve alır. Buyurunuz eski yazılı nutuktan okuyalım."
“… Samsun ve havalisindeki asayişsizliği mahallinde görüp tedbir almak için Samsuna kadar gitmek idi. Ben, bu vazifenin ifası, bir makam ve salâhiyet sahibi olmaya mütevakkıf olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir beis görmediler. O tarihte Erkânı harbîyei Umumîyede bulunan ve benim maksadımı bir dereceye kadar istişmam eden zevat ile görüştüm. Müfettişlik vazifesini buldular ve salâhiyete müteallik talimatı da, ben kendim yazdırdım. Hatta Harbiye Nazırı olan Şakir Paşa bu talimatı okuduktan sonra imzada tereddüt etmiş. Anlaşılır anlaşılmaz bir tarzda, mührünü basmıştır.” Dediği gibi…
Sadece askerî Müfettişlik değil Devlet erkânı yani Vali vb. ye karşıda emir verebilecek salahiyeti almış bulunmakta.
M. Kemal Paşa Samsuna hareket edeceği güne kadar sık sık Padişah ile görüşüp istişarelerde bulunur.
15 Mayıs 1919'da Sultan Vahdeddin ile yaptığı son görüşmede, Sultan’ın kendisine “Paşa, Paşa, Şimdiye kadar devlete çok hizmet yaptın. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin” dediğini bizzat kendisi daimi sofra dostu Falih Rıfkı Atay’a nakletmiştir.
Falih Rıfkı Atay ilk basımı kitabında böyle derken daha sonra değişimli olarak kendi fikrinin Mustafa Kemal Paşa’nın da düşündüğü ve o yolda gitmek istediği şeklinde yazar nedense.
***
Gün gelmiş Bandırma vapuru hazırlanmıştır.
Öyle gizlice birkaç kişi değil haylice ala-i Vâlâ ile teşyî edilen yolculuk başlamak üzeredir.
Bu yolcu etme töreni sonu geçen yolculuk ve Samsuna çıkışı da gelecek yazımda izleriz inşallah
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.