1.uluslararası Sosyal Bilimler Ve Müslümanlar Kongresi Devam Ediyor

1.uluslararası Sosyal Bilimler Ve Müslümanlar Kongresi Devam Ediyor
1.Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi gerçekleştirilen açılış programının ardından konuşmacılarıyla ikinci gününde de devam ediyor.Kongrenin birinci gününde oturum başkanlığını NEÜ Gü...

1.Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi gerçekleştirilen açılış programının ardından konuşmacılarıyla ikinci gününde de devam ediyor.

Kongrenin birinci gününde oturum başkanlığını NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’ın yaptığı oturumda konuşmacılar Doç. Dr. Muqtedar Khan ve Dr. Jean Marie Heydt olurken, Prof. Dr. Bilal Kuşpınar da İslam Medeniyetinde pek çok eserin kaleme alındığını alandaki çalışmaların geleceğe ışık tuttuğunu belirtti. Bir medeniyetin sosyal bilimleri güçlü ise o medeniyete yön verecek ilim adamlarından dolayı o medeniyetin kalkınmaya açık olduğunu söyleyen Kuşpınar, Sosyal Bilimlerin öneminin konuşulacağı kongrenin hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ettiğini kaydetti.

MÜSLÜMAN DÜNYASINDA DİNİ ALİMLER TEK MEŞRU ALİMDİR GİBİ BİR ALGI VAR

Doç. Dr. Muqtedar Khan yaptığı konuşmasında sosyal bilimlerin önemine ve medeniyetlere sağladığı katkılardan bahsetti. Bilgi üretiminin altını çizen Khan, Müslümanların Batı gücüne olan takıntılarının, onlara karşı güçlenemememize sebep olduğunu kaydetti. Batı sosyal bilimleriyle ilgili tüm fikirlerin aslında mevcut Batı sosyal bilimcileri tarafından da eleştirildiğini belirten Khan, Müslümanlar olarak İbni Rüşd’ü, Gazali’yi reddettiğimizi, sorunun da orada başladığını ifade etti. Müslümanların sosyal bilimlerin uygulamalarından korktuğunu söyleyen Khan, “Dini alimler tek meşru alimler gibi algılanıyor. Bu da gelişmeyi engelliyor. Bir şeyleri test etmekten korkuyoruz. Sosyal bilimlerin gelişmemesinin altında bir dolu sebep var. Sosyal bilimlere değer verilmesi gerekiyor ama bunun henüz tam olarak yapıldığını söylemek zor” dedi.

MÜSLÜMAN DÜNYASINDA ÜÇ ÖNEMLİ KRİZ VAR

Müslüman dünyasında üç önemli kriz olduğunu söyleyen Khan sözlerini şöyle tamamladı: “İlki güvenlik krizi. Herhangi bir yerde başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Gördüğünüz gibi Suriye yok edildi. Geçmişle birlikte gelecek de yok ediliyor. İkincisi yönetişim krizi. Müslüman dünyasının düzgün, bilimsel bir yaklaşımı yok. Batı sosyal bilimlerinde de bunlar tespit edilmiş ancak onlar bilime yatırım yapmışlar. Yatırım yaptıkları için de gelişme sağlamışlar. Üçüncüsü de bilgi krizi. Batı bilimlerini reddetmek mesela. Sizin lideriniz Batı medyası tarafından beğenildiğinde çok büyük görüyorsunuz ama kötü bir şey yazdıklarında onları yok sayıyorsunuz. Bu örnek üzerinden krizi okuyabilirsiniz.”

EŞİTLİK HERKES İÇİN OLMALI

Dr. Jean Marie Heydt ise, sosyal bilimleri Avrupa üzerinden başlatarak genel bir değerlendirme yaptı. Avrupa’da nefret suçlarını kaldırmak gerektiğini belirten Heydt konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Eşitlik sadece belli insanlar için olmamalı. Avrupa devletlerinin kamu ve özel alanlarında bir ayrım belirlenmeli. İnsanlar inançlarını ve kendi orijinleri, özgürce yaşayabilmeliler. Farklılıkları savunmalı ve özgürlükleri çoğaltabilmeliyiz. Tek bir kişi için değil herkes için sağlayabilmeliyiz bunu. Belki o zaman her alanda yapılan çalışmalar gerçekten sonuç verir.”

Farklı disiplinlerden alanında uzman kişilerin bildirilerini sunacağı kongre bugün sona erecek.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.