Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

1 ayda neler yaşadık neler?

1 ayda neler yaşadık neler?

Koronavirüs (Covid-19) salgını dünyayı ve ülkemizi kasıp kavuruyor. Dünya genelinde virüsten ölenlerin sayısı 100 bini geçti. 1 milyondan fazla vaka var. Ülkemizde ise binden fazla insanımız virüse yenik düştü…

**

Kritik eşik diyorlardı bazı rakamlar için. Eşik meşik kalmadı ortada. Artan vaka sayısı ve ölümlerin bir türlü durdurulamaması tehlikenin ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaya yetiyor, artıyor bile…

**

Türkiye’de ilk vaka 11 Mart’ta tespit edilmişti. Bir ayda neler yaşadık diye düşünüyorum. Halbuki virüsten önce gündemimizde şehitlerimiz vardı. Ordumuz Suriye rejimi ile sıcak bir savaşın içerisindeydi…

**

Savaş, terör ve ülkenin bütün sorunları unutuldu gitti. Gündemde sadece virüs illeti var.. Sabah haberlerde virüs, gazetelerin neredeyse tamamı salgın haberleri ile dolu…Buna kendi görev yaptığım gazetede de dahil…

**

1 ayda hayatımızda neler değişti neler yaşadık peki? Ülke olarak görmediğimiz bazı şeyler kalmıştı. Onları da görmüş olduk. Son 1 ay bir 1 asır gibi geçti desem abartı olmaz…

**

Korona günlerinde neler yaşandı? Hepimiz içeride kala kala iyice bunaldık. Haberleri izleye izleye içimiz daraldı. Bu yüzden olaylara biraz mizahi yaklaşmak istiyorum…

**

Berberler ve kuaförler kapatıldı. Milletin saç sakal uzayınca herkes kendi saçını traş etmeye başladı. Kimi makasla kesti, kimi traş makinasıyla. Bu arada karantina günlerinde traş makinelerinin satışı patladı…

**

Emniyet güçleri kaçak traş yapanlara operasyonlar düzenledi. Ortaya trajikomik görüntüler ortaya çıktı. Sanki bir suç örgütüne baskın yapılıyormuş gibi bir algı oluştu…Merdiven altı berberlerimiz de oldu sonunda..!!

**

2016 yılında internetten traş makinası siparişi vermiştim. İlk aldığımda makinenin ayarlarını tutturamayınca 3 numara traş etmiştim saçlarımı. 4 yıl sonra yeniden kendi kendimi 3 numaraya traş ettim…Fena da olmadı…

**

Kadınlarımız pasta, börek, çörek işlerinde zaten iyiydi. Ama artık ekmek yapmaya da başladı. 1 ay boyunca fırınlarda ekmek satışı yarı yarıya düştü…10 Nisan akşamı sokağa çıkma yasağı ilan edilince fırınlarda ekmek kalmadığı anlaşıldı…

**

Sokağa çıkma yasağını duyan millet marketlere ve fırınlara akın etti. Ekmek alanları anladım da bu kola, pırasa, çikolatalı bisküvit alanları hala anlayamadım. Özellikle de akaryakıt istasyonlarına insanların neden yığıldığını anlayan var mı?

**

Cuma akşamı 31 şehirde yıllarca unutulmayacak görüntüler ortaya çıktı. Sosyal mesafe diyorduk günlerdir. Millet birbirini ezdi. Kuyruklarda kavgalar çıktı. Sanki ülke kıtlıktan çıkmış gibi bir manzara vardı sokaklarda….

**

Hafta sonu ise ülke kafayı dinledi. Herkes evinde paşalar gibi oturdu. Şehirler adeta hayalet şehirlere döndü. O kalabalık meydanlar bomboş kaldı. Sokak hayvanları, kurtlar, kuşlar o sessizliğin tadını çıkardı…

**

2 günlük sokağa çıkma yasağı ülkeye nefes aldırdı. Ama Cuma gün akşam yaşananlar ise hala akıllardaydı. Bu sokağa çıkma yasağı kararını kim almıştı? İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik tepkiler ve eleştiriler vardı…

**

Pazar günü akşam saatlerinde Süleyman Soylu, twitter hesabından istifa ettiğini duyurdu. Ortalık yıkıldı. Yıllar sonra ilk defa bir bakan istifa kararı almıştı. Hem de kabinenin en şahin bakanı istifa ediyordu…

**

AK Parti seçmeni “istifanı geri al bakanım, Reis istifasını kabul etme” çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soylu’nun istifasını kabul etmedi. Soylu görevine devam edecek…

**

Uyurken ülkenin gündemi Bakan Süleyman Soylu’nun yaşadığı istifa süreciydi. Sabah erken kalktım. Twitter’a girdim. Ülkenin artık yepyeni bir gündemi vardı. Habertürk’teki canlı yayında kim yelledi?

**

Bir osuruk bile ülkenin gündemini değiştirebiliyor. Milletin psikolojik ve fizyolojik yapısı iyice bozudu. Bu karantina günleri bir an önce bitsin artık. Yoksa daha neler göreceğiz artık hayal bile edemiyorum….

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi