Efendimizi örnek almalıyız
Yayınlanma:
"Hicret'in Nereye" konulu konferans veren Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Peygamber Efendimizin her anı bize sünnet olduğunu söyleyerek, Efendimizin Allah (CC) rızası için hicret ettiğini aktardı
Enderûn Eğitim Vakfı Konya Şubesi "Hicret'in Nereye" konulu konferans düzenlendi. Alaeddin Keykubat Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansı Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman verdi. Katılımın yoğun olduğu programa; İl Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, Enderûn Eğitim Vakfı Onursal Başkanı Nurettin Soyak ile çok sayıda vakıf üyesi katıldı. Celal Arzu hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans açılışında konuşan Enderûn Eğitim Vakfı Konya Şube Başkanı Osman Bağcı, herkesi buraya toplayanın Resulullahın sevgisi olduğunu söyledi. Günümüzün Müslüman insanlarının ve özellikle Enderûn Eğitim Vakfı gönüllülerinin hicret edenler gibi diğer insanlara örnek olunması gerektiğini bildiren Bağcı, "Hayatımızı hicret edenler gibi yaşamalıyız. Vakıf gönüllüleri olarak en azından biz böyle yaşamaya çalışmalıyız. Bu anlamda birbirimizi de gerekirse uyarmalıyız ve yardımcı olmalıyız" dedi.
'O'NUN HER ANI BİZE SÜNNETTİR'
Osman Bağcı'nın konuşmasından sonra "Hicret'in Nereye" konulu konferansını veren Prof. Dr. Mustafa Ağırman, konuşmasını konferans şeklinde değil de sohbet şeklinde olmasını arzu ettiğini, dinleyicilerin de etkin rol üstlenmesini istedi. "Sohbet anında Peygamber Efendimizin yanına giderek, onun için ağlayalım" diyen Prof. Dr. Ağırman, "Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV), kendisi de hicret etmiştir. Öncelikle Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizi her alanda örnek almalıyız. O'nun her yaşantısı bize sünnettir. Allah (CC) bizi seviyor ve bize kitap gönderiyor. Kur'an-ı Kerim bize Peygamberimizi örnek gösteriyor. Biz Müslümanların yapması gereken de Efendimizi örnek alarak, yaşantımızı buna göre şekillendirmektir" dedi.
'SİSTEMLERİ BOZULDUĞU İÇİN İNANMADILAR'
Peygamber Efendimizin gerçekleştirdiği hicreti öğrenerek bu hicretten ders çıkarılması gerektiğini aktaran İlahiyatçı Prof. Dr. Ağırman, Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV)'in hayatında 2 dönem ve 2 şehir olduğunu anımsatarak, "Efendimizin hayatında Mekke ve Medine şehirleri vardır. Mekke, Efendimizin doğduğu ve 53 yaşına kadar burada yaşadığı şehirdir. Efendimiz 40 yaşında Allah (CC) onu son Peygamber olarak seçmiştir. Efendimiz Peygamber olunca, Mekke'de Kureyş Kabilesi'nin sistemleri ve rantları bozuldu. Eminil Muhammed dedikleri Efendimizin peygamberliğini kabul etmediler. Aslında Mekkeliler Efendimizin peygamberliğini biliyorlardı ancak inanmıyorlardı. Peygamberimiz de İslam Dinini Mekke'nin dışında bir yerde yaymaya karar verdi. Habeşiştan Efendimizi davet etti. Ancak Habeşiştan Mekke'ye uzaktı. Efendimizin amacı ise Mekke'ye yakın olmak ve Mekke'yi fed ederek putları yok etmekti. İnsanoğlu için kalp neyse dünya içinde Mekke aynı şeydir. Efendimiz nasıl dünyanın kalbi olan Mekke'deki putları yok etmek istiyorsa, biz de bundan ders çıkartarak kalbimizdeki putları yok etmeliyiz" diye konuştu.
İSLAMI İNSANLARA ULAŞTIRMAK İÇİN HİCRET ETTİ
"Peygamber Efendimiz Mekke'ye yakın olduğu için Taif şehrine gitti. Buraya gitmesinin iki sebebi bulunuyordu birincisi; Taif halkı korkusuzdur. Efendimiz Kureyşlilerin karşısında bu insanlar iyi durur diye. İkinci sebebi ise Taif'in Mekke'ye yakın olmasından dolayı. Ancak Taifliler Mekkelilerle ekonomik ilişkilerinden dolayı Peygamberimize inanmadılar" diyen Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Peygamber Efendimizin Taif'ten kovulduğunu anımsatarak, "Ancak Efendimiz biliyordu ki Allah (CC) bir kapıyı kapattıysa diğer taraftan daha iyi bir kapıyı açardı. Efendimiz burada pes etmedi. Yılmadı ve hak dinimizi yaymaya devam etti. Efendimiz Mekke'de Akabe denilen yerde Medineli 6 kişiyle görüş ve bu insanlar Efendimizin Peygamber olduğuna inanırlar. Efendimiz bu insanlarla gelecek yıl bir daha görüşme ayarlar. Bir yıl sora 1. Akabe Görüşmesi olarak bildiğimiz görüşme olur. Bu görüşmede 6 kişi 12 kişi olarak gelmişlerdir. Efendimiz görüşmelerinde bu insanlardan; Allah'a (CC) şirk koşmayacaksınız, hırsızlık ve ahlâksızlık yapmayacaksınız, yalan söylemeyeceksiniz, kız çocuklarını diri diri gömmeyeceksiniz der. Efendimizle görüşen bu insanlar bunları yerin getirirler. Daha sonra 2. Akabe Görüşmesi'nde Efendimizi Medine'ye davet ederler. Orada İslam'ın rahat bir şekilde yayılabileceğini söylerler. Efendimiz de Medine'ye giderek dinimizi daha rahat yaymaya başlar" ifadelerini kullandı.
'ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞMALIYIZ'
Peygamber Efendimiz Mekke'de her şeyini bırakarak bir grup sahabe ile Medine'ye gittiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, sözlerini şöyle tamamladı: "Efendimiz İslam Dini'ni daha iyi insanlara ulaştırabilmek için Allah (CC) rızası için bunu yapmıştır. Bizim bu hicretten alacağımız çok ders var. Günümüzde birçok insan bırakın Allah (CC) rızası için bir yere gitmeyi, malını bile vermiyor. Bilmiyor ki tüm mal ve mülkü veren Allah'tır. Ayrıca günümüzde birçok insan İslam Dini'ni rant elde etmek için kullanıyor veya saldırıyor. Bu davranışları terk etmeliyiz. Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizi örnek alarak, Allah (CC) rızası için çalışmalıyız."
İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Ağırman'ın konuşmasından sonra Şair Abdullah Gülcemal kendi şiirlerini seslendirdi.
MUSTFA AKÇA
'O'NUN HER ANI BİZE SÜNNETTİR'
Osman Bağcı'nın konuşmasından sonra "Hicret'in Nereye" konulu konferansını veren Prof. Dr. Mustafa Ağırman, konuşmasını konferans şeklinde değil de sohbet şeklinde olmasını arzu ettiğini, dinleyicilerin de etkin rol üstlenmesini istedi. "Sohbet anında Peygamber Efendimizin yanına giderek, onun için ağlayalım" diyen Prof. Dr. Ağırman, "Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV), kendisi de hicret etmiştir. Öncelikle Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizi her alanda örnek almalıyız. O'nun her yaşantısı bize sünnettir. Allah (CC) bizi seviyor ve bize kitap gönderiyor. Kur'an-ı Kerim bize Peygamberimizi örnek gösteriyor. Biz Müslümanların yapması gereken de Efendimizi örnek alarak, yaşantımızı buna göre şekillendirmektir" dedi.
'SİSTEMLERİ BOZULDUĞU İÇİN İNANMADILAR'
Peygamber Efendimizin gerçekleştirdiği hicreti öğrenerek bu hicretten ders çıkarılması gerektiğini aktaran İlahiyatçı Prof. Dr. Ağırman, Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV)'in hayatında 2 dönem ve 2 şehir olduğunu anımsatarak, "Efendimizin hayatında Mekke ve Medine şehirleri vardır. Mekke, Efendimizin doğduğu ve 53 yaşına kadar burada yaşadığı şehirdir. Efendimiz 40 yaşında Allah (CC) onu son Peygamber olarak seçmiştir. Efendimiz Peygamber olunca, Mekke'de Kureyş Kabilesi'nin sistemleri ve rantları bozuldu. Eminil Muhammed dedikleri Efendimizin peygamberliğini kabul etmediler. Aslında Mekkeliler Efendimizin peygamberliğini biliyorlardı ancak inanmıyorlardı. Peygamberimiz de İslam Dinini Mekke'nin dışında bir yerde yaymaya karar verdi. Habeşiştan Efendimizi davet etti. Ancak Habeşiştan Mekke'ye uzaktı. Efendimizin amacı ise Mekke'ye yakın olmak ve Mekke'yi fed ederek putları yok etmekti. İnsanoğlu için kalp neyse dünya içinde Mekke aynı şeydir. Efendimiz nasıl dünyanın kalbi olan Mekke'deki putları yok etmek istiyorsa, biz de bundan ders çıkartarak kalbimizdeki putları yok etmeliyiz" diye konuştu.
İSLAMI İNSANLARA ULAŞTIRMAK İÇİN HİCRET ETTİ
"Peygamber Efendimiz Mekke'ye yakın olduğu için Taif şehrine gitti. Buraya gitmesinin iki sebebi bulunuyordu birincisi; Taif halkı korkusuzdur. Efendimiz Kureyşlilerin karşısında bu insanlar iyi durur diye. İkinci sebebi ise Taif'in Mekke'ye yakın olmasından dolayı. Ancak Taifliler Mekkelilerle ekonomik ilişkilerinden dolayı Peygamberimize inanmadılar" diyen Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Peygamber Efendimizin Taif'ten kovulduğunu anımsatarak, "Ancak Efendimiz biliyordu ki Allah (CC) bir kapıyı kapattıysa diğer taraftan daha iyi bir kapıyı açardı. Efendimiz burada pes etmedi. Yılmadı ve hak dinimizi yaymaya devam etti. Efendimiz Mekke'de Akabe denilen yerde Medineli 6 kişiyle görüş ve bu insanlar Efendimizin Peygamber olduğuna inanırlar. Efendimiz bu insanlarla gelecek yıl bir daha görüşme ayarlar. Bir yıl sora 1. Akabe Görüşmesi olarak bildiğimiz görüşme olur. Bu görüşmede 6 kişi 12 kişi olarak gelmişlerdir. Efendimiz görüşmelerinde bu insanlardan; Allah'a (CC) şirk koşmayacaksınız, hırsızlık ve ahlâksızlık yapmayacaksınız, yalan söylemeyeceksiniz, kız çocuklarını diri diri gömmeyeceksiniz der. Efendimizle görüşen bu insanlar bunları yerin getirirler. Daha sonra 2. Akabe Görüşmesi'nde Efendimizi Medine'ye davet ederler. Orada İslam'ın rahat bir şekilde yayılabileceğini söylerler. Efendimiz de Medine'ye giderek dinimizi daha rahat yaymaya başlar" ifadelerini kullandı.
'ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞMALIYIZ'
Peygamber Efendimiz Mekke'de her şeyini bırakarak bir grup sahabe ile Medine'ye gittiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, sözlerini şöyle tamamladı: "Efendimiz İslam Dini'ni daha iyi insanlara ulaştırabilmek için Allah (CC) rızası için bunu yapmıştır. Bizim bu hicretten alacağımız çok ders var. Günümüzde birçok insan bırakın Allah (CC) rızası için bir yere gitmeyi, malını bile vermiyor. Bilmiyor ki tüm mal ve mülkü veren Allah'tır. Ayrıca günümüzde birçok insan İslam Dini'ni rant elde etmek için kullanıyor veya saldırıyor. Bu davranışları terk etmeliyiz. Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizi örnek alarak, Allah (CC) rızası için çalışmalıyız."
İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Ağırman'ın konuşmasından sonra Şair Abdullah Gülcemal kendi şiirlerini seslendirdi.
MUSTFA AKÇA
Türkiye
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.