Biz kaybedeceğiz onlar kazanacak

Biz kaybedeceğiz onlar kazanacak
Şeker Fabrikaları'nın satışı ile birlikte pancardan üretilen şeker oranı azalacak, ülkede nişasta bazlı şeker iyice yaygınlaşacak. Türk halkı, sağlığını tamamen kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalırken kazanan yine (NBŞ) lobisi olacak.

Büyük emeklerle kurulan Şeker Fabrikaları'nın satışı ile birlikte pancardan üretilen şeker oranı azalacak, ülkede nişasta bazlı şeker iyice yaygınlaşacak. Türk halkı, sağlığını tamamen kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalırken kazanan yine (NBŞ) lobisi olacak. 

Petkim, Telekom, Tüpraş, Demir Çelik, Eti Alüminyum gibi özelleştirmelerin ardından ‘eldeki son kale’ Şeker Fabrikaları'nın satılması, üretim açısından insan sağlığını da tehlikeye sokacak. Türkiye'de şeker pancarından üretilen şekerin yerini, kanserden kalp hastalıklarına, depresyondan karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen mısıra dayalı nişastalı şekerler alacak. Bir ara Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yasaklanan, maliyeti düşük olduğu için toz şekere nazaran daha cazip görülen, büyük ve yabancı menşeli firmalar tarafından genellikle tercih edilen nişasta bazlı şeker (NBŞ)'li ürünler raflarda fabrika satışlarından sonra kendine daha fazla yer bulacak. Geçmiş yıllarda Fransa, Hollanda ve İngiltere'de  mısır şurubu üretimi yasaklanırken, Türkiye'de her geçen yıl (NBŞ) kotası ise artırılıyor. Bu anlamda Şeker Fabrikaları'nın satılması en çok da (NBŞ) lobisinin işine geliyor. En büyük üretici ABD bile üretim kotasını düşürüyor. Dünyanın en büyük pancar üreticisi ülkelerinin başında yer alan Türkiye, mısır şurubu üretmek için  2010 yılında 500 bin ton mısır ithal etmişti. Ülkemiz, 30'a yakın Avrupa ülkesinin ürettiği (NBŞ)'yi  tek başına üretiyor. Yine Türkiye'de yaygınlaşan hastalıkların temelinde ise bu gerçek yatıyor.

4-3hulusi-ada.jpg

KAZANAN (NBŞ) LOBİSİ OLACAK

Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, Şeker Fabrikaları'nın satılmasından sonra ülkede (NBŞ)'li ürünlerin yaygınlaşacağını dile getirdi. Türkiye'ye bu karar ile birlikte gıda ve sağlık açısından ciddi tehlikelerin beklediğini ifade eden Ada, "Şeker Fabrikaları'nda devlet kontrolünde üretim yapılıyordu. Bu, en sağlıklı olan uygulamaydı" dedi. (NBŞ) kotasının ülkemizde artması durumunda neler yaşanabileceğine de değinen Başkan Ada, "(NBŞ), kanser ve obezite dostu iken, aynı zamanda da sağlık düşmanıdır. Fabrikaların satılması ile birlikte pancardan elde edilen toz şeker üretimi azalacak. Nişasta bazlı şeker kullanımı artacak. Şuan tüketilen ürünlerin büyük bir kısmında zaten glikoz var. Bu oran, iyice artacak. Biz, (NBŞ) kotası düşürülsün diye çağrıda bulunurken, ilerleyen süreçte talebimizin tam tersi bir hal uygulamaya sokulacak. (NBŞ), lobisi güçlü. İstediklerini yaptırmak istiyorlar. Hükümete baskıda bulunuyor. İsrail ve ABD menşeli Cargill'in fabrikalar ile ilgili yaptığı açıklama ortada" şeklinde konuştu.

AVRUPA'DA AZALIRKEN TÜRKİYE'DE ARTIYOR

(NBŞ)'nin insan sağlığını tehlikeye soktuğu gerekçesiyle Avrupa'da kotalarının düşürüldüğünü de hatırlatan Ada, Türkiye'de ise her geçen yıl nişasta bazlı şekerin kotasının artırıldığını aktardı. Özellikle son 10 yıl içinde bu oranın katlanarak, artışa geçtiğini yineleyen Ada, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Artış, yabancı ve büyük firmaların baskısı ile gerçekleşti. Glikoz kotasının artacağını duyuyoruz. Bu konu bizi endişelendiriyor. Kendi ülkelerinde kullanımı yasaklayan veya sınırlama getirenler, Türkiye'de kotayı artırmak istiyor. Bunu yaparken de ülkemizdeki insanların sağlığı tehlikeye atılıyor. Ticari kaygı, herşeyden önce geliyor. (NBŞ)'nin tatlılık oranı, pancardan üretilen şekere göre çok fazla. Maliyeti de pancardan üretilen şekere göre daha düşük. Yabancı menşeli ve büyük firmalar, insan sağlığını hiçe sayıyor ve düşük maliyetle yüksek kâr elde etmeyi amaçlıyor."

KULLANIM SON 10 YILDA NASIL ARTTI?

2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre Avrupa'da kişi başına düşen (NBŞ) tüketimi 1 ile 1 buçuk kilo arasında değişirken, bu oran Türkiye'de 6 kiloya kadar çıkmıştı. Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. Ama bu ülkelerde yani Fransa, Hollanda ve İngiltere'de nişasta bazlı şeker üretimi yasaklanmıştı. Türkiye 2008 yılında 1milyon 151 bin 490 ton, 2009 yılında 485 bin 130 ton, 2010'da da 425 bin 646 ton mısır ithalatı yapmıştı. ABD'nin eski Başkanı Obama'nın eşi bile halkı nişasta bazlı şeker tüketimine karşı uyarmıştı. ABD, 2010 yılında nişasta bazlı şeker için kendi ülkesinde yüzde 2 kota koymuştu. Üretimi başkalarının elinde olan nişasta bazlı şekerlere Avrupa ülkeleri kota koyup yasaklarken, içeceklerin ve yiyeceklerin tatlandırılması için düşük maliyetli mısır şurubu kullanımı ülkemizde ise artıyor.

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum