Aşkın Efsaneleri 'Üçler'i anlatıyor

Kitabının kapağına 'Hiçbir olumsuzluğa karşı boyunlarını bükmediler.' 'Sevdikleri uğruna canlarını terkettiler. "Onlar tarihe adını aşkla yazan efsaneler." Tarihi ile Üçler' diyerek başlayan ve kitabı bu ay içerisinde kitapçılarda satışa çıkacak olan Karan, kitabı hakkında Merhaba Şehir'e bilgi verdi. Yazar Alperen Karan, yazdığı kitabında Üçler Mezarlığı'nın ismini aldığı üç kızın aşkını roman şeklinde anlattığını söylüyor. Üçler Mezarlığı'nda bulunan üç kızdan herkesin medet umduğunu ancak bunun yanlış bir hareket olduğunu anlatmak için romanını kaleme aldığını belirten Alperen Karan, “Üçler Mezarlığı'nda üç tane kızın yattığı söyleniyor. Onlardan medet umuluyor. Mezarlarından taş alınıyor. Mezarlarının kenarlarındaki demir korkuluklara bezler bağlayarak, onlardan birşeyler umuluyor. Biz burada medet umulmaması gerektiğini, onların da normal bir insan olduğunu, normal hayatlarını anlattık. İnsanları Allah dostu diyerek yüceltiyorlar, bunların aslı peygamber olmadığı için medet umulmaması gerektiğini söylemeye çalıştık. Kitabın içeriğinde hem dini hem de dini aşk hikayesi var” dedi.

ÜÇLER HAKKINDA FAZLA BİLGİ YOK

Mezarlık hakkında detaylı bilgi veren fazla kitabın olmadığına dikkat çeken Karan, “Bu üç kızı hayali olarak anlattık. İsimlerden sadece birinin isminin Ayşe olduğu biliniyor. Kahramanlarımızdan diğer ikisinin ismini de biz kendimiz verdik. Ayşe, Asiye ve Beşire olarak isimlendirdik. Biz Ayşe’yi de netleştirmedik ve bunu okuyucumuza da söyledik. Üçler Mezarlığı'nı bilen herkes bu kitabı okur. Birçok kişi o mezarlığa gitti. Orası dünya çapında meşhur bir yer. Ama oranın tarihini anlatacak bir şey yok. Hatice Kara'nın 'Konya Mezarlıkları' diye bir kitabı var ama orada da yaşantılara vurgu yapılmamış. Bu kitap dini ağırlıklı da olduğu için insanları cezbedecek diye düşünüyorum. Okuyucuları güzel bir aşk hikayesi bekliyor. Konya'da Selçuklular döneminde Konya'nın başına gelenleri anlattık roman halinde. Üçler Mezarlığı'nın tarihini ve ölüden medet umulmaması gerektiğini acizane anlatmaya çalıştık” diye konuştu.

NEDEN ÜÇLER OLDU?
Üç kızın hikayesinin Konya'nın başkentlik yaptığı Selçuklular döneminde geçtiğini ve mezarlığa nasıl isimlerinin verildiğini ifade eden Karan, “İkinci Haçlı Seferleri 1099 yılında gerçekleşmişti. Haçlılar Arap topraklarına çıkartma yaparken, Konya'yı kuşatarak buradan geçiyorlar. Bu üç kızın nişanlıları da Selçuklular'da saray muhafızları olarak bilinen Hassa Ordusu'nda komutanlık rütbesinde bulunuyor. Bunlar da Haçlı Seferleri'nde Konya Kalesi'ni kuşatan Haçlılar'dan kaleyi korumak  için, sur kapılarının dışına gidiyor. Üç kız da ellerinde testi ile diğer birçok kadın ve su dağıtıcılar gibi içerdeki askerlere su dağıtıyorlar. Kızların nişanlıları yaralanıyor. Üçü de nişanlısının yaralandığını görünce onlara su vermek ve onların yaraları ile ellerini ve yüzlerini yıkamak istiyorlar. Komutanlardan bir tanesinin ismi de Ali. Ali'nin su diye inlemesi onlar için can yakıcı bir söz oluyor. Bunlar Komutan Ali'nin yanına gidiyorlar. Tam o yere gittikleri zaman ok yağmuru oldukları bölgeye geliyor ve oldukları yere, kendi nişanlılarının yanında düşüp ölüyorlar. Komutanlara testilerden su içmek nasip olmuyor. Bu üç kız öldükleri yere gömülüyor deniliyor ama aslında onlar oraya gömülmüyorlar. Konya'nın surları bugünkü İstanbul Caddesi, Bedesten Çarşısı ve Çifte Merdiven Başı Mahallesi de denilen yerlerden oluşuyordu. Onlar orada düşüyorlar. Öldüklere yere en yakın mezarlık şimdiki Üçler Mezarlığı olarak bilinen mezarlık olduğu için oraya defnediliyor. Aslında o mezarlık daha eskiden beri var ama o üç kız aşkları, fedakarlıkları ile öldükleri için oraya Üçler Mezarlığı ismi veriliyor” diyerek mezarlığın ismini aldığı Üçler hakkında bilgi verdi.

MUSTAFA ÖZÇELİK